.
Ahşap evin kocaman avlusunda bütün aile toplanmıştı.kuzenleri teyzeleri anneannesi büyükbabası...sevdiği herkes oradaydı..peki annesiyle babası nereye gitmişti?ne zman geleceklerdi..heyecanla bekliyordu küçük bilge,annesi ve babası gelir gelmez onlara büyükbabasının yeni aldığı boyama kitabını gösteecekti.
annesiyle beraber hergün çok güzel resimler yaparlardı.pastel boyalarla kocaman ağaçlar masmavi gökyüzü en çok çizmeyi ve boyamayı sevdiği şeylerdi...babası akşam eve geldiğinde büyük bir zaferi kazanmış gibi heycan ve sevinçle babasna gösterirdi o gün çizdiği resimleri...her gün aynı olay tekrarlandığı için babasında artık alışkanlık olmuştu her akşam işten dönerken kocaman süslü bir çerceve almak...kızı yine muhteşem bir resim yapmış ve heyecanla bekliyor olmalıydı onu... babasını görür görmez sımsıkı sarılır ve hemen resmini gösterirdi bilge.babasıda ona sarılarak ödülünü verirdi hemen... kocaman süslü bir çerceve...annesiyle beraber eklerlerdi resmi çerçeveye...diğer resimlerinin yanında yerini alırdı o gün çizdiği resimde.annesi fatma hanımın en çok istediği sey kızını okula giderken görmekti.nedenini bilmediği birr korku vardı içinde..bir sıkıntı.. dayanamadı ve bir sabah kalkar kalmaz kızını evlerinin yakınındaki bir kreşe yazdırdı.artık küçük bilge annesiyle her sabah okula gidiyor ve arkadaslarıyla oynayarak geçiriyordu gününün yarısını eve döner dönmezde annesiyle resim yapmaya devam ediuordu. Kitaplara defterlere kalemlere çok meraklı bir çocuuktu.nereye giderse gitsin yanında mutlaka çantasını alırdı içinde boyama kitabı hikaye kitabı ve kalemlerinin olduğu pembe fiyonklar olan simli bir çanta...
O herkes gibi büyüdü.yanında sevdikleri vardı kocaman bir ailesi... büyük babası onun her şeyiydi.annesi babası bir yana büyük babası bir yanaydı. Diğer kuzenleri anneannesine hep nene derlerdi büyük babasına da dede... ancak bir tek küçük bilge anneanne ve büyük baba kelimesini kullanırdı.çok da dikkat çekmezdi aslında alışmıştı tüm ale onun kelimelerine..bir gün küçük bilgenn dikkatini çekti diğer keuzenleriin dede demesi.ve kendi de bu kelimeyi kullanmak istedi.büyükbabasıyla oyun oynarken dede dedi.büyükbabası çok sasırmıştı.
-bana birdaha dede deme dedi kırgın bir ses tonuyla
-Ama niyeki büyükbaba yağmurgil hep dede diyor sana dedi
-Sen deme dedi büyükbabası yine.onlar desin ama sen deme ne öyle sokaktan gecen birine sesleniyor gibi dedi
Küçük bilge anlayamamıştı büyükbabasının bu yorumunu ancak anladığı bir şey vardı dbüyükbabası dede kelimesini sevmiyordu.
-Tamam büyükbabacım dedi usulca büyükbabasının kucağına uzanırken,hayatta en sevdiği seylerde biride büyükbabasının bıkmadan usanmadan onun sırtını kasıması ve pudralamasıydı.pudra her kullanıldında illa yüzede sürülecek ve küçük bilge bembayaz suatıyla aşagıda yemek yapmakta olan anneannesini korkutatup kaçacaktı.bu artık gelenek haline gelmişti.ancak anneannesi her defasında korkmuş gibi yapıap tekrar büyükbabasının yanına kovalardı ayak altında dolaşamamsı için
. diğer çocuklarında öyle büyüdüğünü düşünüyordu.hayat ona bunun düşündüğü gibi olmadığını henüz 5 yasındayken gösterdi.dünyada bir insanın en çok sevebileceği kendine en yakın hissedeceği herşeyim diyeceği kişiyi aldı ondan daha küçücük bir çocukken.annesini.. ölümün ne demek olduğunu kavrayamıyordu henüz.zaten babası anneannesi ve büyükbabasıda anlamamsını henüz çok küçük olduğu için ögrenmemesini istiyorlardı bunu kaldıramayacak kadar küçük diyorlardı...
O kocaman avluda toplanan ailede bir huzursuzluk vardı.sıkıntıyla beklenen bir haber.3kuzen kapının önüne çömelmiş neler olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.bilge 5yasındaydı yağmur bilgeyle aynı yaşta sayılırdı ay farkıyla küçüktü sadcee..en büyükleri yağmurun ablası dilekti.bilge yeni alınan boyama kitabındaki resimleri gösteriyordu yağmura.o sırada kapıdan dayısı ve teyzesinin kocası olan nadir amcası girdi.bir kaç adım attıktan sonra merakla yerlerinden kalkan bütün aileye dönerek öldü dediler.
ne dmekti acaba bu kelime?ölmek?bu kelime duyulur duyulmaz herkes ağlamaya başlamışştı yağmur ve bilge birşey anamadan olanları izlemeye devam ediyorlardı.dilek bilgeye sarılmıştı ve kitaptaki resimleri banada göster diye tutturmaya başlamıştı.olanları izlemelerine izin vermek istemiyor gibi bir telaşı vardı.bilge ve yağmur dileğin sözlerini duymuyordu bile.feryatlar atan aglayarak kendi saçlarını çeken meryem teyzesini izliyorlardı sok olmuş bir şekilde.ne olduğunu anlayamıyacak kadar küçüklerdi.dilek anlamıştı ve onları olayamaya çalışıyordu ancak bir türlü başaramıyordu.meyrem teyzesi kendini alt kattak yatak odasına attı aglayak yatagın üzerine çıkmış saçlarını çekmeye kafasını duvarlara vurarak aglamaya devam ediyordu.yağmur korkudan ne yapacağını şaşırmış durumda olduğu yereden kıpırdayamıyordu.bilge ise neler olduğunu anlamak için konuşulanları dinlemeye çalışıyordu.teyzesinin ardından odaya girdi.kimsenin bilgeyi görecek hali kalmamıştı.yağmur ve dileğin annesi olan nurten teyzesi anneannesinin yanına oturmuş aglama diyordu.dayısı bir köseye çöemlmiş hıçkıra hıçkıa aglıyordu. Songül teyzesi koşarak yatak odasına girdi ve meyrem teyzesini tutmaya çalıştı.teyzesinin koştuğunu gören bilge de onu takip etti ardından.içeri girdiğinde meyrem teyzesi kafasını duvarlara vurrarak bağrıyordu birşeyler diyordu ama bilge hiçbirini anlayamıyordu.korkuyla dizlerinin üstüne çöktü bomboş bir ifadeyle teyzesine bakıyordu. Büyük babası geldi aklına birden. O neredeydi? Dileğin yanına gitti.büyükbabam nerede diye sordu sesszce ve korkuyla.o sırada annesinin adını duydu yanı tarafta ağlamakta olan dayısından dayısı kendi kedine konuşuyordu fatma öldü...bilge dileğe dönerek annem ölmüşmü dilek abla dedi dilek ne diyeceğini sasırdı sonra toparamaya çalıştı hayır tatlım başka birinden bahsediyorlar bir komsu sanırım dedi.bilge annesinin adını duydugundan emindi hayır dedi sert bir şekilde annem ölmiş uydum dayım dedi.diyerek çıkıştı dileğe.dilek sesini çıkartamadı artık ne diyeceğini bilmiyordu.bilge yağmura döndü boyama kitabı yağmurun elinde kalmıştı.baoyama kitabını alarak olsun dedi.ölsün geri gelir zaten annem dedi gayet emin bir şekilde ve rahatlamış olarak...
ama ölümün ne dmek olduğunu da merak ediyordu acaba tatil gibi birşeymiydi.biyere mi gitmişti annesi.neden bilgeyi de almamıştı yanına peki.oysa daha dün söz vermişti bugün parka gideceklerdi beraber.dönme dolaba bineceklerdi beraber.kırgın bir ses tonuyla yarın gideriz o zman annem yarın geldiğinde götürür lunaparka.dedi sadece kendi duyacak kadar alçak bir sesle
BÖLÜM 2
Fatmanın defninden sonra tüm aile tekrar zamir beylerin evinde toplandı.avluda artık daha çok kişi vardı.hiç tanımadığı kişiler gelmişti o gün anneannesigile.herkes aglıyordu.bilge bir köşede oturmuş yağmur ve dileğin gelmesini bekliyordu.sırtında yine her zmanki gibi çantası vardı.ama ne kitabını çıkarmak geliyordu içinden ne de boya yapmak..annesini özlemişti.buğün kesin gelecekti annesi ve onu lunaparka götürecekti.yavaş adımlarla avluda oturanları izleyer geçti aralarından üst kata büyükbabasının yanına çıktı.büyük babası da aglıyordu.bilgeyi görünce hemen gözlerini sildi.bilge büyükbabasını öyle görünce çok üzülmüştü aglamaktan gözleri kıpkırmızı olan büyükbabasının.yanına oturdu usulca.neden herkes burda büyükbaba neden aglıyorsunuz annem ve babam nerde ne zman gelecekler? Sorularını arka arkaya yağdırdı küçük bilge.büyük bbasının tekrar gözleri doldu.birşey diyemedi.sorduğu sorulara cevap gelmeyince büyükbabasının karsına geçti ve inen gözyaşlarını sildi minicik elleriyle.annem öldü diyemi aglıyorsun büyükbaba dedi üzgün bir sesle.
Büyükbbası sasırmıştı.evet kızım diyebildi sadece.
Üzülme buğün geri gelkecek annem dedi bilge minicik elleriyle büyükbabasının gözlerini silerken.beni lunaparka götürecek söz verdi dedi
Büyülbabası küçük bilgeyi kucagına aldı.bak meleğim dediannen buğün gelemeyecek.ama istersen ben götürürüm seni lunaparka.beraber bineriz dönme dolaba olur mu?
Yok olmaz büyükbaba annem gelince bizi bulamaz evde ben çok özledim annemi oda beni çok özlemiştir gelecek buğün.dedi büyükbabasını ikna etmeye çalışır gibi.
Ona hep meleğim derdi büyük babası birde oyun oynarken kuzumun kuzusu...
Kuzumun kuzusu dedi büyükbabası küçük bilgeye sımsıkı sarılarak.
Annen cnnete gitti.artık gelmeyecek zmanı geldiğinde biz gidceğiz annenin yanına .
Cennet nerde büyükbaba?ordada park varmı?uzakmı?
Aglamaktan güç kalmmış ellerini titreyer havaya kaldırdı büyükbabası.gözlerinden inen yaşlara aldırmadan bak oarada dedi
Gökyüzünü göstererek.gökyüzde.bizi orda bekliyor anen.ordan izliyor seni
Ama ben göremiyorum dedi mink bilge gözleriyle tüm gökyüzünü ararken.
Sen göremezsin ama o seni görür meleğim dedi büyükbabası.
O sırada kapı açıldı içeriye anneanesi girdi elinde büyükbabasının hapları ve su vardı.bilge kenara çekilerek büyükbabasının haplarını içmesini izledi.
Annesinin geri gelmeyeceğini kabullnmek istemiyordu küçük bilge.onu çok özlmişti.artık beraber resim yapmayacaklarmıydı?okula götürmücekmiydi annesi beraber oyun oynayamayacaklarmıydı?peki geceleri korktuğunda ne yapacaktı annesi gelmezse?babasıda mı gelmeyecekti?odamı annesiyle gitmişti acaba?kafasından binlerce sorular gecen mink bilgenin agzından çıkmıyordu hiçbir sorusu.usup kalmıştı öylece.annesini görmek umuduyla gökyüzüne bakıyordu sürekli...ama ne annesini görebiliyordu nede kimseye birşey sorabiliyordu...konuşmuyrdu kimseyle doğru düzgün...o hiç susmayan sürekli sorular soran sürekli gülen çocuk gitmiş yerine suskun içine kapanık bir çocuk gelmişti.sürekli yanında asıdığı çantasını bile artık hiç açmıyordu.öylece tasıyordu ynında annesinden kalan bir emanet gibi.annesine sarılıp yatar gibi çantasına sarılarak uykuya dalıyordu her gece... biri dokunsa çantasına almaya kalksa kıyamet koparıyordu o sessiz içine kapanık bilge...
ağlamaktan gözlerim şişti süper olmuş emeğine ellerine sağlık...
YanıtlaSilsağol canım ... sonunda başlayabildim 2 yıldır ertelediğim hikayeye...
YanıtlaSil